Bireysel çözüm odaklı terapi (ÇOT), danışanların mevcut kaynaklarını ve güçlü yanlarını kullanarak çözüme ulaşmalarına odaklanan kısa süreli bir terapi yaklaşımıdır. Özellikle, geçmiş problemlerden ziyade gelecekteki çözümlere ve hedeflere odaklanır. Dolayısıyla, danışanların güçlü yönlerini ve kaynaklarını kullanarak, istedikleri değişiklikleri gerçekleştirmelerine yardımcı olmayı amaçlar.
Bireysel Çözüm Odaklı Terapi Temel Özellikleri
- Çözüme odaklanma: Terapi, sorunların nedenleri ve geçmiş deneyimler yerine, gelecekteki olası çözümler ve hedefler üzerinde durur.
- Kısa süreli olma: Genellikle birkaç seansta sonuç alınması hedeflenir.
- Danışan merkezli olma: Terapist, danışanın uzmanlığına ve deneyimlerine saygı duyar ve danışanın hedeflerine ulaşması için işbirliği yapar.
- Güçlü yönlere odaklanma: Danışanın güçlü yönleri, kaynakları ve başarıları belirlenerek, çözüm sürecinde kullanılır.
- Değişimin mümkün olduğuna inanma: Terapist, danışanın her zaman değişebileceğine ve sorunlarını çözebileceğine inanır.
Aşağıdaki durumlarda etkili olabilir:
- Depresyon
- Kaygı
- Stres
- İlişki sorunları
- Özgüven eksikliği
- Kariyer sorunları
- Yaşam geçişleri
Bireysel Çözüm Odaklı Terapi Vaka Örneği:
İş Stresi ve Motivasyon Kaybı
Danışan Bilgileri:
- Adı: Aysu
- Yaş: 32
- Meslek: Pazarlama Uzmanı
- Başvuru Nedeni: İş yerinde yaşadığı stres, motivasyon kaybı ve iş performansında düşüş.
Terapi Süreci
- İlk Görüşme:
- Ayşe, son birkaç aydır iş yerinde aşırı stres yaşadığını ve bu durumun hem iş performansını hem de özel hayatını olumsuz etkilediğini söylüyor. Hatta, kendini sürekli yorgun ve umutsuz hissediyor. Ayrıca işe olan ilgisini kaybettiğini ve artık eskisi kadar verimli çalışamadığını ifade ediyor.
- Terapist, Ayşe’nin geçmişte işinde başarılı olduğu dönemleri ve bu dönemlerde neler yaptığını sorarak çözüm odaklı sorularla ilerliyor.
- Çözüm Odaklı Sorular:
- “İş yerinde kendinizi iyi hissettiğiniz bir zamanı hatırlıyor musunuz? Örneğin, o zamanlar neler farklıydı?”
- “Stresin az olduğu bir günü nasıl geçirirdiniz? O gün neler yapardınız?”
- “İş yerinde küçük de olsa bir ilerleme kaydettiğiniz oldu mu? Öyleyse bu ilerlemeyi nasıl başardınız?”
- Danışanın Yanıtları:
- Ayşe, geçmişte projelerde liderlik yaptığı ve takım arkadaşlarıyla iyi iletişim kurduğu dönemlerde kendini daha mutlu ve motive hissettiğini söylüyor.
- Stresin az olduğu günlerde, işe başlamadan önce kısa bir yürüyüş yaptığını ve günlük hedefler belirlediğini hatırlıyor.
- Son zamanlarda ise bu alışkanlıklarını bıraktığını fark ediyor.
- Hedef Belirleme:
- Terapist, Ayşe’ye “Mucize Soru”yu sorar: “Gece uyurken bir mucize olsa ve sabah uyandığınızda iş yerindeki stresiniz tamamen ortadan kalksa, bu değişikliği nasıl fark ederdiniz? Neler farklı olurdu?”
- Ayşe, bu soruya yanıt olarak, işe daha enerjik başlayacağını söylüyor. Ayrıca,, günlük hedefler belirleyeceğini ve takım arkadaşlarıyla daha sık iletişim kuracağını ekliyor.
- Küçük Adımlar ve Kaynaklar:
- Terapist, Ayşe’den öncelikle küçük adımlar atmasını ister. Örneğin, haftada iki gün işe başlamadan önce kısa bir yürüyüş yapmasını ve günlük hedefler belirlemesini önerir.
- Ayşe’nin geçmişteki başarıları ve kaynakları (örneğin, iletişim becerileri ve liderlik deneyimi) vurgular. Böylece, bu kaynakları tekrar kullanmasını teşvik eder.
- Takip Görüşmeleri:
- Birkaç hafta sonra yapılan görüşmelerde, Ayşe’nin küçük adımlarla ilerlediği ve iş yerindeki stresinin azaldığı gözlemlenir.
- Ayşe, artık daha motive olduğunu ve işe olan ilgisinin geri döndüğünü ifade eder. Terapist de bu ilerlemeyi takdir eder ve Ayşe’yi bu süreçteki çabaları için tebrik eder.
Sonuç:
Bu vaka örneğinde, çözüm odaklı terapi sayesinde Ayşe, geçmişteki başarılarını ve kaynaklarını hatırlamıştır. Böylece stresle başa çıkmayı öğrenmiş ve iş yerindeki motivasyonunu yeniden kazanmıştır. Terapi, Ayşe’nin güçlü yanlarını ve çözüm odaklı düşünme becerilerini ön plana çıkarmıştır. Dolayısıyla, arak kısa sürede olumlu sonuçlar elde etmesini sağlamıştır.
